Dava Açma Hakkı Doğmadan Arabuluculuğa Başvurulmuş Olsa Dahi Dava Şartının Yerine Getirildiğinin Kabul Edileceği
İstanbul BAM 49. Hukuk Dairesi, T. 03.07.2024, 2024/3072 E., 2024/1618 K.
Yargılama konusu olayda:Davalı ile önceki malik arasında 02/08/2021 başlangıç tarihli yazılı kira akti bulunduğunu, davacının 20/03/2023 tarihinde dava konusu mecuru satın aldığı, tapu kaydının dosya içerisine alındığı, davacının üzerinde kayıtlı başkaca ihtiyacı görecek taşınmaz bulunmadığının takbis kaydından anlaşıldığı, davacının halen kiracı olduğu, davacı yeni malikin Kartal 10.Noterliğinin 22/03/2023 tarih 07332 yevmiye nolu ihtarname ile satın alma ve ihtiyacın davalıya bildirildiği, ihtarnamenin 24/03/2023 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, kira süresinin bitiminde 25/10/2023 tarihinde davanın süresinde açıldığı,
Davacı tarafın arabulucuya 04/09/2023 tarihinde başvurduğu, 21/09/2023 tarihinde arabuluculuk son tutanağının imzalandığı,
Davacının yeni malikin mesken ihtiyacı nedeniyle tahliye talep ettiği, davalı tarafın davanın reddini savunduğu,
Mahkemenin davacının dava açma hakkının 20/03/2023 tarihine 6 ay eklendiğinde 20/09/2023 tarihinde doğacağını, dava şartı olan arabuluculuğa en erken bu tarihte başvurabileceği, 04/09/2023 tarihinde süresi yönünden usulsüz yapılan arabuluculuk başvurusu yönünden HMK 114-2 maddesi yollamasıyla 6325 sayılı Kanunun 18/B-01maddesi uyarınca, HMK 115/1 madde hükmü gereğince re'sen gözetilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği,
Dava, yeni malikin mesken ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Yasal dayanağı TBK 351. Maddesidir.
6100 sayılı HMK'nın 115. maddesine göre ise, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştırması gerektiği, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na 7445 sayılı Kanunla eklenen 18/B maddesine göre:
a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 2. fıkrasında; "Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yeni malikin mesken ihtiyacı nedeniyle tahliye talepli davanın 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na 7445 sayılı Kanunla eklenen 18/B maddesine göre zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğu, 25/10/2023 tarihinde açıldığı, davanın kanunun yürürlük tarihi olan 01.09.2023'den sonra açılması nedeniyle anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerektiği, davacının dava dilekçesine anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı dava açarken eklediği, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu' na göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı haline getirildiği, kanunda; dava açma hakkı doğduktan sonra ve dava açma süresi içerisinde arabuluculuğa başvurulacağına ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, Mahkemece; 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı haline getirildiği, kanunda dava açma hakkı doğduktan sonra ve dava açma süresi içerisinde arabuluculuğa başvurulacağına ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller toplanmadan gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/4/6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.