
İŞ KAZALARI VE İŞ KAZALARININ TESPİT VE BİLDİRİMİ
İş kazası, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya sigortalının vücut bütünlüğünü bedenen veya ruhen engelli hale getiren olay olarak tanımlanmaktadır.
Zarara sebep olan olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için işçinin bünyesi dışında gerçekleşen dışarıdan gelen bir etki sonucunda doğan bir olay olmalıdır. Iş kazası anlamında işverenin sorumlulu tutulmasına yol açacak dışsal sebepler, iş gereği kullanılması gereken araç gereç, makina ve bunların etkileridir. Örneğin, işyerinde kullanılmakta olan makinanın arızalanması nedeniyle işçinin zarar görmesi bu kapsamdadır. Buna rağmen iş yerinde meydana gelen ve dışsal etki olarak kabul edilemeyecek mahiyette olmasına rağmen kişinin kendi bünyesinde meydana gelen rahatsızlığı nedeniyle ölmesi durumunda bunun iş kazası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği yönünde doktrinde tartışmalar mevcuttur. Nitekim Yargıtay bir kararında işyerinde gerçekleşen kalp krizinin iş kazası sayılması gerektiğine hükmetmiştir.
- İŞ KAZASININ MAHKEME TARAFINDAN TESPİTİ (İŞ KAZASI TESPİTİ DAVASI)
İş kazasının tespiti davasının amacı, işçinin maruz kaldığı kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti hususudur. Iş kazası bildirimi yapılmamış ve mevcut olayın iş kazası olduğuna dair herhangi bir bilgi toplanmamış ise, bu durumda davacı mahkemeye başvurarak meydana gelen hadisenin iş kazası olarak tespitini talep edebilir. İşbu davanın amacı, sigortalıya veya kaza sonucu ölüm gerçekleşmiş ise hak sahiplerine iş kazası sebebiyle gelir bağlanmasıdır.
Bu nedenle, hak sahipleri veya sigortalının açtığı tazminat davasında, iş kazası olduüu iddia edilen olayın SGK’ya bildirilmediği ortaya çıkarsa, davacıya iş kazası tespit davası açmak için süre verilecek ve tespit davası tazminat davasında bekletici mesele yapılacaktır.
Işbu dava, davalının yerleşim yeri yahut işçinin işini yaptığı işyerinin bağlı bulunduğu yer iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılacaktır.
Işbu davanın davacısı sigortalı yahut öüm meydana gelmişse sigortalının mirasçıları; davalı taraf ise Sosyal Güvenlik Kurumu, işveren veya birden fazla işveren varsa işverenler, işveren ölmüşse işçilerin mirasçılarıdır.
Ancak yeri gelmişken belirtmek isteriz ki, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla, yapılan başvuruya kurumca 60 gün içinde cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi yahut reddedilmiş sayılması şarttır. Söz konusu başvuru yapılmadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilecektir.
İş kazası tespiti davasının olayın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde ikame edilmesi gerekmektedir.
- BİLDİRİM
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13.maddesinin 2.fıkrası uyarınca, iş kazasının o yer yetkili kolluk birimlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonra üç iş günü içerisinde doğrudan yahut taahhütlü posta ile bildirilmesi zorunludur. Bildirim süresi, iş kazası işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmişse, işverence iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacaktır.
5510 sayılı Kanunun 21.maddesinin 2.fıkrasına göre, iş kazasının 13.maddenin 2.fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilecektir.
Öte yandan bağımsız çalışan sigortalılar yönünden iş kazalarının geç bildirilmesi durumunda da iş göremezlik ödeneği sigortalının bildirim tarihinden itibaren ödenecektir.