SİGORTA PRİMLERİ EKSİK ÖDENEN İŞÇİLERİN BAŞVURABİLECEĞİ YOLLAR NELERDİR?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’unun, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve 4857 Sayılı İş Kanunu uyarınca; işveren istihdam etmekte olduğu işçilerin sigorta girişlerini yapmalı ve sigorta primlerini de işçilerin gerçek ücreti üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırmalıdır. Sigorta primlerinin düzenli ödenmemesi halinde, işçilerin mağduriyetine sebep olunduğu gibi eksik prim ödendiğinin tespiti halinde işverenler de idari para cezası yaptırımları ile karşılaşmaktadırlar.

İş Akdinin İşçi Tarafından Haklı Nedenle Feshedilebilmesi

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24.maddesinde, işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiş olup buna göre, süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

I. Sağlık sebepleri: a. İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, b. Işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa,

II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a. Işverne iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa, b. İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa, c. İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa, d. İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa, e. İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, f. Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.

III. Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süreyle işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

Yukarıda alıntılanan İş Kanunu’nun 24.maddesinde işçilerin hangi hallerde iş akdini haklı nedenle derhal feshedebileceği düzenlenmiş olup bu maddede sayılan haller sınırlı sayıda değildir. Yine, işçinin ücretinin SGK’ya asgari ücret üzerinden bildirilmesi yahut gerçek ücretinden daha az olacak şekilde bildirilmesi halinde de işçinin emekli maaşı, işsizlik maaşı yahut kadın işçi ise doğum ücreti gibi yasal hakları zedelenmiş olacağından sigorta primlerinin eksik bildirilmesi hususunun da İş Kanunu’nun 24.maddesinde düzenlenen “ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık” kapsamında değerlendirilerek haklı nedenle derhal fesih sebebi teşkil ettiği yönünde duraksama bulunmamalıdır. Nitekim Yargıtay da emsal mahiyetteki içtihatlarında, işçilerin sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması durumunda iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle derhal feshedilebileceğine karar vermiştir. Zira, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2015/27995 E., 2019/48 K. sayılı ve 07.01.2019 tarihli kararında, “İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Kanun döneminde istikrar kazanmış olan görüşü 4857 sayılı İş Kanunu döneminde de devam etmekte olup sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı vardır.” yönünde karar vererek ücreti gerçek ücretinden düşük gösterilen işçilerin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetme hakkı olduğunu kabul etmiştir. Öte yandan Yargıtay bir kısım kararlarında ise 4857 Sayılı İş Kanunun’un 24. Maddesinin 2.fıkrasının (e) bendinde sayılan ‘ücret ödeme borcunun yerine getirilmemesi’ kapsamında, ücret kelimesini geniş anlamda yorumlayarak sigorta primlerinin eksik ödenmesi halini haklı nedenle fesih sebebi saymıştır.

Hizmet Tespit Davası Açılabilmesi

İş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshinin yanı sıra, işçiler sigorta primlerinin eksik yatırılması nedeniyle, işveren aleyhine “hizmet tespit davası” da ikame edebileceklerdir. Bu dava, eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediği sonradan öğrenildiğinde bu hizmetleri tespit etmek amacıyla açılan davadır. Bu davada, prim belgeleri kuruma verilmemiş olan veya çalışmaları Kurumca tespit edilememiş olan sigortalılara sigortalı hizmet sürelerini ve prime esas kazançlarını tespit etme imkanı sağlanmaktadır. Hizmet tespit davasının açılabilmesi ayrıca beş yıllık süreye bağlanmış olup bu süre hak düşürücü niteliktedir. Ancak, bu davada olumlu sonuç alınabilmesi için işçilerin haklılığını ortaya koyacak resmi delil niteliğindeki belgeleri ellerinde bulundurması önemlidir. Bu nedenle öncelikle; sigorta primlerinin eksik yatırıldığını fark eden işçi; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet vermekte olan, Alo170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı’na ulaşarak durumu bildirmelidir. Belirtek isteriz ki, Alo170 hattına yapılan başvurular ile yapılan tespitler, yalnızca tespitin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl için mümkün olabilmektedir.

Bununla birlikte, hizmet tespit davalarında davanın ispatı için tanık delili de oldukça önemlidir. Ancak dinletilecek tanıkların davacı işçi ile aynı işyerinde ve aynı çalışma dönemi içerisinde çalışması gerekmektedir. Bu tanıklar bordro tanığı olarak isimlendirilmekle birlikte; bordro tanığının bulunmaması halinde ise Mahkeme’ce komşu işyeri tanıklarının tanıklığına da başvurulabilmektedir. Yine, SGK işyeri sicil dosyası, işçinin özlük dosyası, vergi mükellefiyetine ilişkin kayıtlar, bordrolar ve bilirkişi incelemesi de davanın ispatlanması bakımından önem arz etmektedir. Hizmet tespit davası sonucunda, işçinin davasının kabulüne karar verilirse, eksik sigorta primleri işverenden alınarak SGK kayıtları yeniden düzenlenecek ve ayrıca davalı işveren de idari para cezası ödemek durumunda kalacaktır.