TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNDA MESAFELİ SÖZLEŞMELER

Koronavirüs pandemisi kısa sürede tüm dünyayı pek çok alanda etkilemiştir. Salgını kontrol altına almak amacıyla alınan sokağa çıkma kısıtlamaları, evden çalışmaya geçilmesi gibi tedbirler nedeniyle ise fiziksel ticaret durma noktasına gelmiş, elektronik ticaret büyük bir ivme kazanmıştır. Bu yazımızda, e-ticaret esnasında çoğunlukla okumadan onaylanan mesafeli sözleşmeler nedeniyle tüketicilerin sahip olduğu haklar, cayma hakkı, satıcıların yükümlülükleri, vs. hususlarda bilgi paylaşmaya çalışacağız.

Mesafeli Sözleşme Nedir?

Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eşzamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir. (6502 sayılı Kanun md.48/1) Bu tanımdan yola çıkarak bir sözleşmenin mesafeli sözleşme olabilmesi için; taraflardan birinin tüketici, diğerinin satıcı/sağlayıcı olması, tarafların fiziksel olarak karşı karşıya gelmemesi, sözleşmenin müzakere aşaması dahil uzaktan iletişim aracı kullanılarak kurulması ve mal veya hizmetin uzaktan pazarlanmasına yönelik bir sistemin varlığı gerekmektedir.

Tüketicinin Bilgilendirilmesi

Tüketici, mesafeli sözleşmeyi ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda ve siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği konusunda açık ve anlaşılır şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilir. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. (6502 sayılı Kanun md.48/f.2)

Satıcı/Sağlayıcının Edimi Yerine Getirme Süresi

Mesafeli satış sözleşmelerinde satıcı/sağlayıcının tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı tarihten itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirmesi gerekmektedir. Mal satışlarında bu süre her halukarda 30 günü geçemez. Satıcı/sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi halinde tüketici sözleşmeyi feshedebilecektir. (6502 sayılı Kanun md.48/f.3)

Buna göre, tüketici mesafeli satış sözleşmesi ile bir ürün satın aldığında satıcı/sağlayıcının en geç 30 gün içinde edimini yerine getirmesi gerekmektedir. Belirtilen süre içinde ürünün tüketiciye ulaştırılmaması halinde tüketici sözleşmeyi sona erdirebilir. Sözleşmenin feshi durumunda satıcı/sağlayıcı, varsa teslimat masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri fesih bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 14 gün içinde tüketiciye 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1.maddesine göre belirlenen kanuni faiziyle birlikte geri ödemek ve varsa tüketiciyi borç altına solan tüm kıymetli evrak ve benzeri belgeleri iade etmek zorundadır. (Mesafeli Satışlar Yönetmeliği md.16/f.3)

Tüketicinin Cayma Hakkı

6502 sayılı Kanunun 48.maddesi uyarınca, mesafeli sözleşmelerde tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı/sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı/sağlayıcı cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 9.maddesinin 2.fıkrasına göre, “Cayma hakkı süresi, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir.” Belirtilmelidir ki, tüketicinin kanunda belirtilen 14 günlük süre içinde cayma talebini satıcı/sağlayıcıya bildirmesi yeterli olup ayrıca bildirimin satıcı/sağlayıcıya ulaşması yahut onun tarafından öğrenilmiş olması şartı aranmamaktadır.

Yönetmeliğin 11.maddesinde ise cayma hakkının kullanımı düzenlenmiş olup buna göre cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi dolmadan, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı/sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir. Cayma hakkının kullanılmasında tüketici yönetmelik ekinde yer alan formu doldurarak kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir. Satıcı/sağlayıcı, tüketicinin bu formu doldurabilmesi veya cayma beyanını gönderebilmesi için internet sitesi üzerinden seçenek de sunabilir. İnternet sitesi üzerinden tüketicilere cayma hakkı sunulması durumunda satıcı/sağlayıcı, tüketicilerin iletmiş olduğu cayma taleplerinin kendilerine ulaştığına ilişkin teyit bilgisini tüketiciye derhal iletmek zorundadır.

Aynı maddenin son fıkrasında cayma hakkının kullanımına ilişkin ispat yükünün tüketici üzerinde olduğu düzenlenmiştir. Bu nedenle, ispat kolaylığı açısından tüketicinin cayma beyanını noter aracılığıyla, iadeli taahhütlü posta ile yahut yazılı bildirimle yapması uygun olacaktır.

Tüketici, cayma hakkını kullandığında malın satıcıya iadesine dair masraflar ise satıcı/sağlayıcı üzerindedir. Nitekim Yönetmeliğin md.12/f.3 hükmünde düzenlendiği üzere satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılıyla malın geri gönderilmesi halinde tüketici, iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamaz. Satıcı, ön bilgilendirmede iade için herhangi bir taşıyıcı belirtmediği durumda ise tüketiciden iade masrafına ilişkin herhangi bir bedel talep edilemeyecektir.

Yukarıda ifade edildiği üzere, satıcı/sağlayıcı cayma hakkı konusunda tüketiciyi bilgilendirmekle yükümlü olup bu yükümlülüğe aykırı hareket edilmesi halinde cayma hakkına dair süre işlemeye başlamayacaktır. Bir diğer söyleyişle, tüketici cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmemiş ise cayma hakkının kullanımı için 14 günlük süre ile bağlı olmayacak; her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erecektir. (6502 sayılı Kanun md.48/f.4)

Cayma Hakkının Kullanılamayacağı Haller

Mesafeli Satışlar Yönetmeliği’nin “Cayma Hakkının İstisnaları” başlıklı 15.maddesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça cayma hakkı kullanılamayacak olan sözleşmeler düzenlenmiş olup bunlar aşağıdaki gibidir:

  • Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı/sağlayıcının kontrolünde olmayan mal/hizmetlere ilişkin sözleşmeler,
  • Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler,
  • Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  • Tesliminden sonra bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık veya hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  • Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler,
  • Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler,
  • Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler,
  • Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler,
  • Elektronik ortamda ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrinakdi mallara ilişkin sözleşmeler,
  • Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmelerdir.

Mesafeli Sözleşme Kurulmasına Aracılık Edenlerin Sorumluluğu

Uygulamada satıcı/sağlayıcılar dışında onlara aracılık eden üçüncü kişiler, oluşturdukları sistem çerçevesinde satıcı/sağlayıcıların mal/hizmetlerinin mesafeli yöntemle tüketiciye ulaşmasına aracılık etmekte, aynı zamanda satıcı/sağlayıcı adına tüketiciden mal veya hizmetlerin bedelini de tahsil etmektedirler. Bu durumda bu kişiler de satıcı/sağlayıcılar gibi tüketicilere karşı sorumlu olacaklardır. Ancak bedel tahsil etmeden sadece satıcı/sağlayıcılar ile tüketicilerin iletişime geçmelerine aracılık eden ve genellikle yer sağlayıcı niteliğini haiz olan internet siteleri 48.madde hükümlerine tabi olmayacaktır. (ÇABRİ, Sezer, 6502 sayılı Kanuna Göre Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi, Ankara 2016, s.769-770) Bu nedenle, uyuşmazlık halinde tüketici hakem heyeti/tüketici mahkemesine başvurularda mesafeli sözleşmenin kurulmasına aracılık edenlerin sorumluluğu değerlendirilerek karşı taraf(hasım) belirlenmesi yoluna gidilmelidir.